Girişimcinin Amacı Nedir? Toplumsal Bir Bakış
Bir sosyolog olarak, toplumların yapısını ve bireylerin bu yapılarla nasıl etkileşimde bulunduklarını anlamaya çalışırken, sürekli olarak şu soruyu kendime sorarım: “Girişimcinin amacı nedir?” Girişimcilik yalnızca bir iş kurmak, para kazanmak ya da kariyer yapmakla sınırlı değildir. Toplumların bireyleri nasıl şekillendirdiği ve bu bireylerin toplumla nasıl etkileşimde bulunduğu, girişimciliğin arkasındaki amacın ne olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir. Bu yazıda, girişimcinin amacını toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler çerçevesinde analiz edeceğiz. Gelin, bu toplumsal merceği daha derinden inceleyelim.
Toplumsal Normlar ve Girişimcilik
Girişimcilik, bireylerin toplumda yer edinmelerini sağlayan, aynı zamanda toplumsal yapıları dönüştüren bir süreçtir. Ancak, girişimcilerin toplumda oynadıkları roller, çoğu zaman toplumsal normlarla şekillenir. Toplumsal normlar, belirli bir toplumda kabul edilen, davranış biçimlerini ve değerleri ifade eder. Girişimcilik, bu normlar içinde şekillenirken, toplumsal yapının bireyler üzerindeki etkisini göz ardı edemeyiz.
Girişimcinin amacı, sadece bireysel başarı değil, aynı zamanda toplumda bir yer edinme ve toplumsal yapıları değiştirme amacını da taşır. Toplumsal normlar, bireylerin girişimcilik faaliyetlerini belirli bir çerçeveye oturtur. Örneğin, toplumda başarıya giden yol genellikle finansal kazanç ve büyüme olarak kabul edilir. Ancak, bazı girişimciler bu başarıyı sadece maddi bir değer olarak değil, topluma katkı sağlayarak, yenilikçi çözümler sunarak tanımlar. Bu farklılık, toplumsal normların, girişimcilerin hedeflerini nasıl şekillendirdiğini gösterir.
Cinsiyet Rolleri ve Girişimcilik
Cinsiyet rolleri, girişimciliği anlamada önemli bir etken oluşturur. Toplumda genellikle erkeklerin daha çok işlevsel ve bireysel başarıya odaklandığı, kadınların ise daha çok ilişkisel ve toplumsal bağlara değer verdiği bir anlayış hakimdir. Erkekler genellikle büyük ölçekli, karlı işlere yönelirken, kadınlar daha çok toplumsal ilişkiler kuran, küçük ölçekli ve topluma değer katan girişimlere yönelebilirler.
Bu cinsiyet farkı, toplumsal yapının her iki cinsiyete biçtiği farklı rollerin bir yansımasıdır. Erkek girişimciler, toplumda işlevsel olarak “başarı” ile tanımlanan değerleri benimserken, kadın girişimciler toplumsal sorumlulukları yerine getirme ve toplumu daha insancıl bir şekilde dönüştürme amacını güder. Örneğin, bir kadın girişimci, kadın hakları, eğitim veya çevre gibi toplumsal meseleleri merkezine alarak bir iş kurabilir. Bu durum, kadınların girişimcilikte daha çok “ilişkisel bağlara” odaklandığını gösterir.
Kültürel Pratikler ve Girişimcilik
Kültür, girişimciliğin biçimlerini ve amacını belirleyen önemli bir faktördür. Her kültür, girişimcilikten beklenen sonuçları farklı şekillerde tanımlar. Bazı kültürlerde girişimcilik, yalnızca maddi kazanç elde etmek olarak görülürken, diğerlerinde toplumsal fayda yaratma, insanlara değer katma gibi daha geniş hedeflerle şekillenir. Bu durum, girişimcinin amacını toplumun kültürel pratiğine göre şekillendirir.
Örneğin, bazı gelişmiş toplumlarda girişimcilik, yenilik ve teknoloji odaklı olup, bireysel başarının ön planda tutulduğu bir alan olarak kabul edilir. Ancak, bazı topluluklarda, girişimcilik daha çok yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamak, kültürel değerleri yaşatmak veya çevreyi korumak amacı taşır. Bu, toplumların değer sistemlerinin girişimciliği nasıl şekillendirdiğini ve girişimcinin amacını nasıl etkilediğini gösteren bir örnektir.
Erkeklerin Yapısal İşlevlere, Kadınların İlişkisel Bağlara Odaklanması
Erkekler genellikle toplumsal yapıların işlevsel yönlerine odaklanır. Yani, girişimciliğin daha çok işlevsel ve iş dünyasının kurallarıyla uyumlu olmasını beklerler. Bu, büyük ölçekli işletmeler kurarak ekonomik büyüme hedefleyen girişimcilerle ilişkilidir. Kadınlar ise daha çok ilişkisel bağları ve toplumsal sorumluluğu ön planda tutar. Kadın girişimciler, genellikle toplumu dönüştürmeye, toplumsal sorunlara çözüm üretmeye yönelik girişimlerde bulunurlar. Bu fark, toplumsal yapıların ve cinsiyet rollerinin girişimciliği nasıl farklı şekillerde yönlendirdiğini gözler önüne serer.
Sonuç: Toplumsal Deneyimlerinizi Tartışmaya Davet
Girişimcinin amacı, sadece bireysel başarıdan ibaret değildir. Toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler, girişimciliğin ne şekilde şekilleneceğini belirleyen faktörlerdir. Erkeklerin ve kadınların girişimcilik anlayışındaki farklar, toplumsal yapının her bireye biçtiği rollerin bir yansımasıdır. Peki, sizce girişimcilik toplumda ne anlama geliyor? Girişimci olarak toplumun değerlerini ve normlarını ne şekilde şekillendirebiliriz? Kendi toplumsal deneyimlerinizi tartışarak bu konuda daha fazla fikir edinebilirsiniz.